Category: 250 Kelimelik Yalakalıklar

  • Daha ilk bölümlerde koltuğa çivilendik. Senaryo mükemmel, karakterler harika çizilmiş ve Oskarlık (Emmy’lik) aktörler çok inandırıcı, benim için mühim olan müzikler de gayet ince ince seçilmiş. Mafya dizisi olmasına rağmen asıl tema mafyadan ziyade insan psikolojisi olduğundan Dostoyevski yazsaymış olurmuş.

  • Sevdim çünkü Roma medeniyetinin izlerini hala etrafımızda. Yakından tanıdığımız Sisero Mersin Valisi. Markus Antoniyus ile Kleopatra Tarsus’ta “Kancık Kapı” olarak bilinen Kleopatra Kapısı’ndan geçerek buluşmuşlar. Augustus Ağustos ayının isim babası. Brütüs Sezar’ın ölümünden sonra Bitlis’e kaçıyor. Ayrıca müzikler o kadar güzel ki bulsam CD’sini alırım.

  • İlk seferinde tek hedefim bitirmekti. Son kilometrede nefes borum ağzımdan çıkacak gibi oldu ama bitirdim. İlk yarışım olduğu için anneannem yaşındaki bir ingiliz teyzenin beni geçmesi bile moralimi bozmadı.

  • Sayılarla konuşması hoşuma gidiyor. “450.000 erkek erkeğe kahvehane”, “idam edilen 44 sadrazam”, “180.000 resmi araba”, “Osmanlı’nın 5 milyon kilometrekaresinden çıkan 34 devlet”, “İstanbul’daki 850.000 sakıncalı yapı”, “52 siyasi parti”, “gelişmişlik endeksinde Yunanistan’ın 65 basamak altı”…

  • Resimdekinde de göreceğiniz gibi radyoda bazı mühim istasyonlar aynen screamer radio programındaki gibi işaretliydi. Güya oraya gelince oranın kısa dalga radyosu çıkmalıydı. Tabii Mersin’den Varşova Radyosu veya Kahire Radyosu çıkmazdı ama özel radyo olmayan ülkemizden harika müzik çalan Beyrut, Tel Aviv, Güney Kıbrıs radyolarını dinlerdik.