Akyaka ’23

Azmak Nehri’nin oluşturduğu buz gibi durgun suya girmek üzere tişörtümü çıkarırken turist olduğum her zamanki peynir beyazlığımdan ziyade dövmesiz vücudumdan anlaşılıyordu. “Acaba ne dövmesi yaptırırsam 40 sene sonra hala bıkmammış olurum” diye düşünürken yarım basketbol sahası kadar olan suyun ortasına grup halinde üşüyerek yürüdük, hızla batıp çıktım. Isınmak üzere çeyrek basketbol sahası kadar olan çakıl sahilde uzanmış dövmeli vücutlara basmamaya çalışaraktan çantaların yanına döndük. Continue reading Akyaka ’23

TAC ve Emir Kulluğu Üzerine

O zamanlar ben cok ufak tefektim. Nasil olduysa bu abinin – ki kendisinin hentbol topuyla el sutu cekerek kale devirdigi iddia edilirdi – sahsi halteri olmustum. Beni yakaladigi zaman lounge’un disindaki yesil banklara sirtustu yattirirdi, ben Sermet Erkin’in kesecegi yardimcisi gibi dumduz dururken o beni boynumdan ve ayak bileklerimden tutup halter calisir gibi indirip kaldirirdi. Continue reading TAC ve Emir Kulluğu Üzerine