www.sarapci.com

Curiosity is, in great and generous minds, the first passion and the last. – Dr Samuel Johnson

Akyaka ’24

·

,

Değişen mevsimlerden dolayı artık Türkiye’de yazlar daha uzun. Bu da demek ki sivrisinekler daha uzun süre yaşıyor ve daha kısa süre kış uykusuna yatıyorlar. Bu da demek ki daha çok kez üreyebildikleri için daha hızlı evrim geçiriyorlar. Bu da demek ki bu sene Akyaka’daki mücadelemiz daha çetin geçecek.

Meyhanede bir taraftan arkadaşlarımla hasret giderirken bir taraftan vücuduma liberal bir şekilde sürdüğüm sinek kovucu kimyasalı yudumlayıp, nara atarak bacağımı, ensemi, kollarımı, ayak bileklerim etrafındaki bol damarlı bölgeyi, ayağımın açıkta kalan kısmını, el parmaklarımı çat-pat-bam-güm sağdan soldan sokan sivrisinekleri öldürmeye çalışırken bir taraftan da birkaç dakika sonra vücudumdan ter olarak fışkıracak buzlu suyu yudumluyordum.

Bu sene Akyaka’ya tek başıma, yine Gümüşlük’ten arabayla geldim, otelimize yerleştim, giriş katındaki bu sene (gelişen teknoloji ile) artık herkesin kartı ile açılmayan odamın klimasını kökledim ve ilk meyhanede yerimi aldım.

Üçüncü geleneksel TAC92 Akyaka buluşmamızda geçen seneden 3 eksiğimiz yerine bu sene Amerika’dan gelen 2 yeni arkadaşımız vardı:

  • Bayan Z’yi mezuniyetten beri takribi 30 senedir görmemiştim. Türk dostu bir Amerikalı kardeşimiz ile evlenmiş, adamcağızı vatandaş yapmış (muhtemelen sünnet ettirmiş), kızı olmuş, kumral saçlarını Magica De Spell rengine boyatmıştı.
  • New York’tan aramıza katılan A ise zaten arada sırada piyasaya çıkıyordu. Bankacılık kariyerinin yanında sağlık gurusu olmuştu. Kendisine sürekli sorulan beslenme ve spor sorularından bıkıp bir AI asistanı eğitmişti. A ve bize 4 gün sabırla tahammül eden kızı E hepimizden bir gün geç gelecekleri için onlar gelmeden yiyebildiğimiz kadar yağlı, tuzlu, unlu, şekerli ne varsa yedik, alkollü ne varsa içtik.
Bayan Z’nin Saç İlhamı, Magica De Spell (Kaynak: Disney – screenshot from DuckTales episode “Magica’s Shadow War” at approximately 18:38, cropped)

Başganımız Y geleneklerimize uygun olarak meyhane masasında bu seneki yeni kuralları tebliğ etti:

  • Sabahları Azmak Deresine girmek için 7’de kalkılacak
  • Akşam yemeklerinde fazla oyalanılmadan otelin barında bize ayrılan yere gidilecek
  • Barda beraber dans edilecek, gruptan kopma olmayacak
  • Bu sene artık 50 olduğumuzdan dolayı (D 51 oldu ama olsun) yaşlanma sorunları fazla deşilmeyecek
  • DJ’ler uzaktan eleştirilmeyecek (AA’ya özel), daha iyisini biliyorsak eller taşın altına konacak ve DJ’lik yapılacak
  • Konseri sonrası Fırat Akarsel ve grubu bahçede dinlenirken rahatsız edilmeyecek, “Neden o akoru çaldın?” gibi sorular sorulmayacak
  • (Kocası B’ye özel) Otele yeni eklenen süs havuzundaki kanoya binmeye kalkmayacak. Binilirse de suya düşmeyecek ve kürekleri kırılmayacak

Kurallara uyulmadı.

Megafon Haydari

Ardından Y bu seneki inovasyonlarından birisi olan omzunda sürekli asılı mavi plastik megafonu tanıttı. Megafona Haydari ismini koymuştu. Sabahları saat 6:59’da camımın dibine gelip, “Şarapçı, uyan, uyan, Azmak’a girmeye gidiyoruz” diye beni rahatsız etti. Direndim ve uyandıysam da kalkmadım.

Haydari beni erken kaldırmaya yaramadıysa da bazı faydaları oldu:

  • Masanın bir ucundan öteki ucuna komut vermek kolaylaştı
  • Son gün N’nin kızının erkek arkadaşını (ki oğlanın adını ve geleceğini N’nin kahve falından görmüş ve kendisine haber vermiştim) uzaktan megafon ile herkesin önünde sorguya çektik, gerekli abi uyarılarımızı yaptık
  • Plajda birisi fazla açılırsa megafon ile geri çağrıldı
  • Barda, kulüpte gruptan kopanlar uyarıldı ve geri getirildi

Dinlenme Faşizmi

Başgan Y, “Bozuk değilse tamir etmeyiniz” prensibine uygun olarak bu sene de aynı lokanta ve plajlara gitmemizi istiyordu. CFO’muz (şaka yapmıyorum, bu konularda şaka yapmam) AMK tek tek plajları arayıp ön pazarlıkları yaptı. Sadece geçen yaz başganın bikinisini çöpe atan küstah plaj yerine yanındaki emekli albaylar ve eşleri ile dolu site riskine rağmen Filika Butik Otel’i tercih ettik. Gerisi aynı kaldı—her şey yine askeri bir disiplinle ilerledi.

Geçen seneki yazıda da söylediğim gibi kitleleri en “etkili” yönetme sanatı olan faşizm çok faydalı olabiliyor. Mesela bu sene, son günümüzde saat 15:00 ile 16:00 arasının dinlenme saati olması önerim Başgan tarafından kabul gördü.

Saat 15:00 olunca Basgan Y tek tek herkesin yanına gidip telefonlarını kapattıklarından emin oldu, isteyen kitap okudu, isteyen de uyudu. Konuşmak, telefona bakmak, yüzmek, tuvalete gitmek yasaklandı. Rawdogging serbest bırakıldı.

Bu yıl bazılarımız bir gün erken gelip tempoyu artırınca, tatil yorucu olmaya başlamıştı. Neyse ki, bu zorunlu dinlenme saati ile kendimize gelebildik.

Fal

Geçen sene sahilde boş boş otururken isteyenin kahve falına bakmayı önermiştim. Sonuçta tasseografi aile geleneğimiz, annem bir fal fincanına bakarak ve serçe parmağı ile tek tek izah ederek 45 dakika konuşabilirse ben de 4-5 şey uydurabilirim diye düşündüm.

Kehanetlerim birkaç kez tutunca popülaritem arttı ve işi ilerlettim. Sektörde erkek falcı boşluğu olduğunun farkındaydım.

Sarapci Fal
Sarapci Sektördeki Erkek Falcı Açığını Görmüştü

Falcılığımı kıskananlar manipülasyon yaptığımı iddia ettiler ama her zamanki gibi patavatsızlık pahasına Erman Toroğlu gibi gördüğümü açık ve net söylemeye gayret ettim.

Fal kariyerimin başlangıcında bir danışanım önerime uygun davranıp 10 yıllık sevgilisinden ayrılmaya karar verince, ablası bana “Terbiyesiz! Densiz! Falda öyle şey mi söylenir?” diye azarlamıştı, bu da bana cesaret verdi. Doğrudan, falda çıkan gerçeklerden sapmamaya o gün karar vermiştim. Eğri her zaman cezasını bulur.

Bu sene de fincanın dibinde kehanetlerimle şöhretimi sürdürdüm. İsabetli kehanetler, life coach gibi yerinde tavsiyeler ve akut gözlemlerim ile tecrübem arttı.

Gelecek sene yeni katılımcılar, daha fazla skandal içeren kahve falları, Akdeniz sahillerinin en iyi rock grubu Fırat Akarsel’e daha fazla ilgi, daha uzun dinlenme saatleri, daha fazla spor (E geri gelsin) ve tabii ki daha fazla dedikodu ve gıybet bekliyorum.

Comments

One response to “Akyaka ’24”

Yorum Yazınız / Leave a Reply

  1. […] 2024 yazında menapoz üzerine araştırma yapmaktaydım. Akyaka’da yakaladığım kadın cinsinden arkadaşlarıma ve bazılarının telefonla ulaştığım ablalarına konu hakkındaki deneyimlerini sorup herkesin adeta ergenlik gibi ne kadar farklı şekilde menapoz yaşadığına şaşırıyor, notlarımı alıyordum. […]