Yeni aldığımız formalarımızı giydik, Amerika’da kalanlara götürmek üzere tişört alacaktık ki ayağımızın yanında patlayan bir bira şişesini mütaakiben sol taraftan gelen bir uğultu bizi şaşırttı. Sola bakınca azgın bir şekilde üzümüze gelen ingiliz grubuyla göz göze geldik. Sağdan ise onları farketmiş olan turk grubu taaruza geçmişti. Biz paramızın üstünü kendinden geçmis sarhoş satıcının elinden çekerek almayı ihmal etmeyerek meydan muharebesinin dışına doğru koşuşturduk. Muharebeye müdahil olmak amacıyla meydana doğru koşan bazı delikanlilar ise, “Hadi lan ingilizlere gününü gösterek, hadi lan gelin, allah allah” diye birbirlerini dolduruşa getiriyorlardı. Geri bakınca uçuşan sandalyeleri, mızrak gibi fırlatılan bayrak direklerini ve el bombası gibi atılan bira şişelerini görduk. İki grubun çarpışması esnasında yere düşenler acımasızca kafa göz dinlemeden tekmeleniyor, ardından üstlerine basılıyordu. Continue reading Kopenhag, 17 Mayıs 2000→
Like this:
Like Loading...