Akyaka ’23

Azmak Nehri’nin oluşturduğu buz gibi durgun suya girmek üzere tişörtümü çıkarırken turist olduğum her zamanki peynir beyazlığımdan ziyade dövmesiz vücudumdan anlaşılıyordu. “Acaba ne dövmesi yaptırırsam 40 sene sonra hala bıkmammış olurum” diye düşünürken yarım basketbol sahası kadar olan suyun ortasına grup halinde üşüyerek yürüdük, hızla batıp çıktım. Isınmak üzere çeyrek basketbol sahası kadar olan çakıl sahilde uzanmış dövmeli vücutlara basmamaya çalışaraktan çantaların yanına döndük. Continue reading Akyaka ’23

Nasıl Mimar Olmadım?

Final kritigi basladi. Yasli hipi misafir profesorler, sigara deligi pardesulu asistan Tim ve artik beni sevmedigine kesinlikle emin oldugum Profesor Goehner yerlerini aldilar. Makedimi acikladim ve meydani onlara birakirken o “L” seklindeki parcayi makedin icinde unuttugumu dehset icinde farkettim! Artik o saatten sonra alamazdim, aklima aninda bir yorum da gelmedi ve sustum. Continue reading Nasıl Mimar Olmadım?

Hamama Giren Terler

Gobektasina oturdum ve benim minyon tellagin ful masaji basladi. Adam once gene kolumu, dizimi, kafami evirdi ve cevirdi. Eklemlerimden catir cutur sesler cikiyordu. Bu iskence 5-10 dakka devam etti. Sonra yuzustu yattim ve gene kurtkapanina alindim. Sonunda yeteri kadar germe-cekme yapmis olacak ki, birden “Lan, lan!” diyemeden sirtima cikti. Sirtimda ileri geri yurumege basladi. Adam 50-55 kilo birseydi ama gene de, ustume dusecek kafami gozumu kiracak diye korkmadim diyemem. Gezintisi bitince iki kolumu alip arkaya cekti, ve son bir kez kollarimi koparacak diye korktum. Continue reading Hamama Giren Terler