Category: Baba Yazıları
-
Heartbroken at 18, I had calculated that the little happiness love would bring was not worth the commensurate pain, and with an engineer’s resolve, I declared myself above human emotions.

-
Standart bir Cumartesi sabahı 9:00’da, büyük çocuğu Bağcılar’daki satranç turnuvasında sandalye kavgası yapan annelerin arasından sıyrılıp okul hocasına teslim ettikten sonra ikinciyi 09:58’de Maslak’ta cimnastiğe yetiştirdim. Oturacak yer kalmadığından yere bağdaş kurup bekledim, arada suyunu verdim, aktivite bitince küçük ile abisinin yanına Bağcılar’a geri gittik.

-
Uyduruyosam en adiyim, bir seferinde de suyu zaten bir önceki kalkışımda getirdiğimden ve bardaktaki su henüz buharlaşmamış olduğundan karım su isteyemedi. Rüyamda şutu çekmişken top havadayken sarsarak uyandırdı (rüyamda rakip defans oyuncusu omuzu koydu) ve “Salona bir gidip bakar mısın, orda mıyım?” diye sordu. “Hay hay” dedim, uykum kaçmasın diye gözlerimi açmadan salona gittim baktım.…
-
Kız (bana bakarak): “Bebeğinizin gözleri ne kadar güzel (bu esnada bizimki kafasını sağa sola sallayarak şirinlik yapmakta). Aynı size benziyor”. Ben: “Aman annesi duymasın!” . Bu esnada fonda bir derin ve mekanik nefes alıp verme duyulmaya başlıyor. O ana kadar arkada konuyla alakasız durmakta olan kızsavar kulaklarını kabartıp birden Darth Vader gibi beliriyor. Fonda Star…
-
Annesi de sağolsun çalışan bir annenin özgüveni ile bana “ben işe gidicem, bebeği eğlendir çabuk! Altını da değiştir, yemek de yedir, kediye mama ver” diye gözlerini açmadan emir yağdırdı. Sonradan karambolde “Bana da bir bardak su” diye eklemeyi de unutmadı.