Bazı saf taze anneler farkında olmayabilirler ama amerikalıların “chick magnet” diye bir lafları var. Chick magnet, dublaj türkçesi ile “piliç mıknatısı” olarak tercüme edilebilir lakin ben “kızçeker” olarak dilimize kazandırmayı tercih ederim. Kızçeker bir kişi için kullanılabileceği gibi (bkz. Thelma & Louise filmindeki Brad Pitt abimiz) bir olgu için de kullanılabilir.
Bir olgu olarak kızçekere örnek vermek gerekirse tasmanın ucundaki şirin bir köpeği verebiliriz. Aynı tasmanın ucundaki herhangi başka bir hayvan (misal bir kedi, beyaz bir koyun – veya The Big Lebowski filmindeki nihilistler gibi cins kişilerseniz – şirin bir gelincik) aynı etkiyi yapmaz, yapamaz. Şayet tasmanızın ucunda kızların dokunmaktan imtina edecekleri bol salyalı buldoglardan varsa sadece bazı cins kızları çekebilirsiniz.
Gerçek bir kızçeker kalender meşreptir, güzel çirkin ayırmaz. Onun için uzun, kısa, aptal, zeki, çekici, itici, ter kokan, pis dişli, sakallı, bıyıklı, sarışın, esmer kızıl kız farketmez.

The Big Lebowski filmindeki nihilistlerden degilseniz
tasmayla gelincik gezdirmeniz tavsiye edilmez
Lise yıllarımda çok azgın ve hafif psikopat bir köpeğimiz vardı: Karbon. Karbon (adından da anlaşılacağı gibi simsiyah) bir cocker spaniel idi. Sarkık kulaklarını koşarken sallandıran ve kuyruğu hiç durmayan, hatta küçücük kuyruğunu yeteri kadar kuvvetli sallayamadığı için bütün kıçını sallayan bir canavar olarak da tarif edebiliriz. Mesela normal şartlarda Karbon’un ideal bir kızçeker olması gerekirken deliliğinden dolayı ondan bu konuda faydalanamazdım.
Karbon evin otorite sembolü olarak gördüğü babam hariç herkesi ısırmıştı. Buna gelen giden misafirler ve hatta bir kere (ucuz kurtardık) sokaktaki bir çocuk da dahildi. Dolayısıyla Karbon’a şirin ve kendisine pek yakışan kırmızı kazağını giydirip Bağdat Caddesi’ne dolaşmaya çıkardığım zaman bazı kızlar hemen yaklaşırlardı, “Aaaaa ne şirin bir köpek, ısırır mı?”
Karbonlu yıllara kadar bu “Isırır mı?” sorusunu çok saçma bulurdum. Her köpek kulağını çekerseniz, burnuna parmak sokarsanız ısırır. Normal köpekler ise sevip başını okşarsanız ısırmaz, hani yavrular falan oyun için ufakça can acıtmadan ısırabilir ama o da köpek jargonunda ısırmak değildir.

Karbon’un bir hemcinsi, onun da dili ekseriyetle böyle disardaydi
Caddede o zamanın kafasını öne eğdikten sonra elleri enseden yukarı sokup karıştırmak suretiyle kabartılmış saçlı, omuzları vatkalı, 501’inin altında Burlington çorap üstüne Timberland ayakkabı giymiş bol parfümlü kızları gelip de “Isırır mı?” diye sorduklarında içimi çekerek “Evet ısırır” demek zorunda kalırdım. Bu cevabı beklemeyen kızlar ise önce gayriihtiyari uzattıkları ellerini korkarak çektikten sonra (“Manyağa çattık galiba” diye düşünerek ve tasmanın ucunda bir gelincik görmüş gibi bakarak) yanımdan kaçarcasına uzaklaşırlardı.

Kizlar Karbon yüzünden bana bunlari görmüs gibi bakarlardı
Yazının yarısını bir kızçeker olarak köpek konusunda harcadık. Tabii köpek etkili bir kızçekerdir, uykusuna ve özgürlüğüne düşkün olduklarından bebek istemeyen hemcinslerimden bu yola gitmek isteyenlere özellikle golden retreiver cinslerinin sarışın olanlarını şiddetle tavsiye ederim (Ömerdündar konfirme etsin).
Öte yandan taze annelere üzülerek belirtmek isterim ki tek başına gezen bir erkek için asıl kızçeker 4-16 ay arası bir bebektir. Kızçekerin 4 aydan büyük olması gerekir zira çok küçük bebeklerin hepsi birbirine benzediği gibi pek tepki de vermediklerinden kızlar üzerinde yeterli etkiyi yapmazlar. 16 aydan da küçük olması tercih sebebidir zira konuşan bir bebektense konuşmayan bir bebek her zaman daha faydalı olur.
Son zamanlarda karım çok çalıştığı için ben bu kızçeker fenomenine sık sık şahit olma şansına sahibim. Genelde cumartesi ve pazar günleri baba-oğul dolaşmaya çıkıyoruz. Mesela bir alışveriş merkezinde işim olduğunu düşünelim. Elimde veya pusetinde bebekle ilerlerken karşıdan bütün rimelli, sürmeli, farlı gözler bize dönüyor. Tabii bebeğe bakarken erimeye başlıyorlar. Bebek de namussuz hemen gülmeye veya el sallamaya başlayınca kuşatma kaçınılmaz oluyor.

Bir pilic miknatisi is basinda
Kızçekerin yörüngesine giren kız hemen gelip önce bebeği mıncıklamaya başlıyor, ardından bir dolu soru geliyor:
Kız (maalesef bebeğe dönerek): “Adın ne senin bakalm yıkışıklı?”
Ben: “Adı Muvaffak teyzesi” (Bizim bebeğin ismi de Muvaffak’ınki gibi biraz eski moda da)
Kız: “Ay hiç de Muvaffak tipi yok. Ham ban teyze değil ablayım bir kere!”
Bebeğin ismini bir bebeğe yakıştırmazlarsa hemen böyle bir ters tepki geliyor.
Bu vesileyle Muvaffak arkadaşımdan özür diliyorum, ismini bu şekilde kullanmak istemezdim ama yazar ehliyetimi kullanmak durumundaydım, ne yaparsınız…
Kız: “Ay ne şiker şeysin sen? Kaç yaşındasın bakalm?”
Ben: “10 aylık hanfendi”
Kız: “Aaa ben siza mi sordam?”
Bebeğin yanındaki annesi değil de bir erkek olunca bir yanlışlık varmış gibi geliyor bu çekilen kızlara (daha çok teyzelere). Sanki ben bebeğin taşıma mekanizmasıyım.
Kız 1: “Aaaa şuna bakın kızlar”
Kız 2: “Ayy sen ne canlar yakarsın büyüyünce, saçlara bak! Kız değil mi?”
Ben: “Değil.”
Kendimi Leman’daki ters karakter Erdener Abi gibi hissetiyorum bazen. Bizim oğlanın saçları biraz uzun ve hafiften rockstar modelinde, ondan öncelikle kız zannediliyor fukara.
Teyze: “A evladım ne güzel şeysin sen? Ama biraz ince giydirmemiş misiniz?”
Ben: “Annesi japon onun teyze.”
Tamam bu konuya daha önceki yazılarda değinmiştim ama kızçeker vakalarının bazıları böyle de sonuçlanıyor maalesef.
Ama tabii en zevkli muhabbetler bebeğin annesi (kızsavar da diyebiliriz) de yakındayken oluyor:
Kız (bana bakarak): “Bebeğinizin gözleri ne kadar güzel (bu esnada bizimki kafasını sağa sola sallayarak şirinlik yapmakta). Aynı size benziyor”
Ben: “Aman annesi duymasın!” Bu esnada fonda bir derin ve mekanik nefes alıp verme duyulmaya başlıyor. O ana kadar arkada konuyla alakasız durmakta olan kızsavar kulaklarını kabartıp birden Darth Vader gibi beliriyor. Fonda Star Wars filminde kötü adamlar belirdiğinde çalan müzik çalıyor.
Kız: “Duydu.”
Kız: (Bana dönerek) “Yakışıklının pantalonu da çok şıkmış yahu, siz mi giydirdiniz?”
Kızsavar (Kahve sırasında arkamda beklerken antenler havada dinleme ayarındadır, hemen müdahil olur): “Hayır, ben giydirdim!”
Kız: “Ay tımaam” (ivedilikle uzar).

Kizsavar’ın temsili resmi
Başka bir fenomen de bebeklerin kızçeker olmak dışında geyçeker olması. Ama bu konuya fazla detaylı girmemize gerek yok. Aynı etki işte. Tabii geyçeker bebekler bazı anneler için kızçekerlerden de daha büyük sorun yaratabilirler ne de olsa tanımadıkları bir rakip cinsidir geyler.
Yani siz taze annelere benden bir uyarı, sakın kocanızı bebekle beraber dışarıya salmayınız. Mümkünse bebeğe hep siz bakınız ki kocanız da maçını izlesin, gastesini okusun, pişpiriğini oynasın. Yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim. (Taze babalar da bu kıyağımı unutmasınlar.)

Yorum Yazınız / Leave a Reply